
- 10.01.2019
Gastronomi Merkezleri Gaziantep ve Urfa’da Görmeniz Gereken 7 Önemli Yer
Gaziantep, Türkiye'nin güneydoğu bölgesindeki en önemli destinasyonlardan biri. Buradaki tarihi eski şehir, restore edilmiş Selçuklu ve Osmanlı binaları ve cazibe merkezleriyle dolu. Ayrıca Gaziantep, Zeugma Mozaik Müzesi de dahil olmak üzere çok sayıda müzeye ev sahipliği yapıyor. Tüm bu gezi potansiyeline rağmen, birçok turist sadece yemek kültürü için bile buraya geliyor.
Türkiye'nin zengin kültür ve mirasına dalmak isteyenlerin beklentilerini karşılayan bir diğer kent Şanlıurfa ise Türkiye'nin doğusundaki konumlanıyor. “İbrahim'in doğduğu yer” olarak kayıtlara geçen şehir, aynı zamanda antik Edessa idi. Bu kadar köklü bir tarihle beraber, Urfa, ev sahipliği yaptığı tarihi alanlar ile birlikte gezilip görülecek pek çok yer sunuyor. Kentin ana turist cazibesi ise insanlığın dini inanca ilk başlamış olabileceği yerleşim yeri olarak bilinen Göbeklitepe'nin arkeolojik alanı. Ayrıca Şanlıurfa'nın çarşısı ve merkezindeki göz kamaştıran dar sokakları, cami ve medrese mimarisi ve müzeleri, birkaç gün sürecek Şanlıurfa turu sırasında bölge hakkında fikir edinebilmenizi sağlıyor.
Doğu’nun bu iki büyüleyici kentinde mutlaka görmeniz gereken noktaları yazımızda bulabilir, eksiksiz bir doğu turu yapabilirsiniz.
1. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi
Şehirde yapılması gerekenlerin başında, yakındaki Belkis-Zeugma arkeolojik kazı alanının kazılması sırasında ortaya çıkarılan ince mozaikleri gösteren bu modern müze geliyor. Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenen Roma dönemi sanat eserlerinin ustalığı muhteşemdir ve bir zamanlar Zeugma'nın birçok büyük Roma villasının zeminlerini süslemiştir. Bazı parçalar, uzmanlar tarafından, dünyadaki Roma mozaik işlerinin en iyi örnekleri olarak kabul ediliyor.
2. Gaziantep Kalesi
12. ve 13. yüzyıllarda inşa edilmiş olan bu Selçuklu dönemi kalesi, 6. yüzyılda İmparator Justinian'ın emri altında inşa edilmiş daha eski bir Bizans kalesinin bulunduğu alanı kaplıyor. Kale, Gaziantep'in Eski Kenti'nin kuzey ucunda, M.Ö. 3500 yıllarında yerleşmiş olduğu bilinen Tell Halaf tepesinin üzerinde oturuyor. Kalenin içindeki küçük Gaziantep Savunma ve Kahramanlık Müzesi, 1920 yılında şehri Fransızlara karşı savunan yerlilere ithaf edilmiştir.
3. Gaziantep Arkeoloji Müzesi
Kentin arkeoloji müzesinde Zincirli, Karkamış ve Sakçaközü dahil olmak üzere çevre alanlarda yapılan kazılardan çıkarılan buluntular sergileniyor. Tarih severler, özellikle Karkamış sergilerindeki Hitit kalıntıları için Gaziantep gezilecek yerler arasında öne çıkan bu müzeyi ziyaret etmeli. Ayrıca antik yakın Doğu damga mühürleri geniş bir koleksiyonda müzede sunuluyor.
4. Halfeti
2000 yılında Birecik Barajı açıldığında, Halfeti'nin sakin köyü ve yakınlardaki Rumkale ve Savaş köyleri, Türkiye'nin modernleşme sürecinin kurbanı oldu. Eski Osmanlı mimarisi ile bu geleneksel köyler, baraj suyu altında kısmen su altında kalmış ve birçok köylü devlet tarafından yeniden yerleştirilmiştir. Ancak bu felaketin bir cazibe merkezi yaratacağını kim bilebilirdi? Halfeti, bu haliyle, gezilip görülecek gerçeküstü bir atmosfer sunuyor. Baraj suyundan meydan okurcasına çıkan cami minareleri ve kıyıya doğru terk edilmiş köy evleri masalsı bir ambians yaratıyor. En iyi manzaraları görmek için Halfeti'den Rumkale'ye bir tekne turu yapın.
5. Göbeklitepe
Alanda keşfedilen kalıntılara bakıldığında, Göbeklitepe’nin insanlık tarihindeki önemi abartılmıyor. 1990'ların ortalarında kazılar başladığında, arkeologlar, buranın dünyanın en eski dini tapınak alanı olduğunu keşfettiler. Anamorfik tasvirlerle oyulmuş olan Neolitik sütunlar, MÖ 10.000'e tarihlendirilmiş olup, arkeolojinin Neolitik kültür anlayışını yansıtıyor. Şimdiye kadar alanın sadece %5’lik kısmı kazılmış olmasına rağmen, alanda keşfedilen mamut totem tarzı sütunları içeren eğim oldukça dikkat çekici. İnsanlık tarihinin başlangıcı ile ilgilenen herkes için adeta bir zorunluluk olan Göbeklitepe gezisini sakın geciktirmeyin.
6. Şanlıurfa Kalesi
Şehir merkezine bakan bu antik kalenin kalıntılarına, Gölbaşı Parkı'ndan süzülen bir patikadan ulaşılabilir. 12 metrelik bir el yapımı hendek, kaleyi iç bölgeden ayırıyor. Kalenin yaşı bilinmemekle birlikte, yerel olarak, Hz. İbrahim'in cenaze töreninin Kral Nimrod tarafından yapıldığı yer olarak biliniyor. Tepedeki fiili surlar Yunan, Bizans, ve Osmanlı dönemine dayanıyor.
7. Harran
Her ne kadar mimari tarzı ile ünlü olsa da, Harran iki önemli kalıntıya da ev sahipliği yapıyor. Kale yerleşim höyüğü üzerindeki tahkimat kalıntıları, Hitit döneminden bu yana bir tür kale binasının bulunduğuna dair kanıtlar sunmasına rağmen, 11. yüzyılın Fatimi döneminden kalma olduğu biliniyor. Köyün diğer tarafında, ilk İslami üniversitenin bir zamanlar durduğu Ulu Camii kalıntıları yer alıyor. 8. yüzyılda Emevi Halife Marwan II tarafından yaptırılan kompleksi ziyaret edebilir, modern Harran semtinin yakınında, şehir surlarının kalıntılarını görebilirsiniz.
Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan Gaziantep ve Şanlıurfa, gerek kültürel ve tarihi değerleri gerek leziz mutfak kültürleri ile sizler tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Türkiye’nin öne çıkan iki kentini Red Arena Tur ayrıcalığı ile ziyaret edebilir, Gaziantep Şanlıurfa turu için yerinizi ayırtarak eşsiz kültürleri yakından tanıyabilirsiniz.